uzun yolculuk çok zevkli geçti
[ad_1]
Ben Burak. 19 yaşındayım. Geçen yaz başımdan geçen bir hikaye bu, hala
unutamıyorum. Lise`den mezun olup üniversite sınavından da ortalama bi
puan tutturunca, tek başıma tatile gitmeye razı ettim bizimkileri.
Sıradan bir gece yolculuğu olacak gibi görünüyordu. Otobüse bindim,
walkmanimin kulaklıklarını kulağıma geçirdim ve otobüsün hareket etmesi
için beklemeye koyuldum. İkinci parçaya geçmişti ki, karşı tarafta duran
koltuk çiftine, üzerinde .!. baskısı olan beyaz tişörtlü bir genç bir
adam geldi oturdu.20 yaşında ya da altıydı. Esmer, ensesinde, bukleli
saçları vardı. Kasları dar tişörtten seçilebiliyordu. Altındaysa kesik
bir kot şort ve kahverengi sandaletler duruyordu. Dikkat çekiciydi, bir
daha bakma isteği uyandırmıştı bende ama cesaret edemedim. .Aman ya
derdim mi yok!., diye kendi kendime. 30 dakikadır yoldaydım. Canım
acayip sıkılmaya başlamıştı. Kafamı cama çevirdim, dışarıda belki bir
şeyler yakalarım umuduyla. Şahane bir manzaranın beni beklediğini
bilemezdim tabii. Dışarının karanlığı sokak lambalarının da yardımıyla
karşı koltukta oturan arkadaşın yansıması benim penceremde duruyordu.
İncelemeye koyuldum. Bacak bacak üstüne atmıştı. Hiçbir defosu yoktu.
.Çok çalışmış olmalı bu vücut için. diye düşündüm. Yüzü de pek sokakta
gördüğüm modellerden değildi, kapkara, derin bakışlar. Ben incelememe
devam ederken otobüs durdu. Ara duraklardan binenler oldu. Bir curcuna.
Muavin adama yaklaştı ve . Biletini görebilir miyim?. diye sordu. Genç, .
Tabii!. dedi, ve arka cebinden çıkardı. O an bir mucize gerçekleşti ve
muavin . Abi, senin yer şurası olacak, bu iki koltuk bayla bayana ait.
dedi, benim yanımdaki koltuğu göstererek. Geldi, yanıma oturdu. Ben
bakmamaya çalışıyordum. .Merhaba, oluyor işte böyle şeyler. dedi. Ben .
Merhaba, haklısın dedim. Koltuğunu biraz geriye yatırdı. Bir 15 dakika
sonra uykuya daldı. Kafası omzuma düşmüştü. Üstümde, lacivert, hani şu
askılı olanlar var ya, bir şey vardı. Şimdi yanağı omzuma değiyordu.
Acayip bir his geldi içime. Kıprdandıkça, benim sikim de kıpırdanıyordu.
.Yaa, ben gerizekalı mıyım? Napacam bu adamla, ben bi adamla yatmadım
ki hiç ve yatamam. gibi düşüncelerse hiç durmadan beynime akın
ediyorlardı. Sonra, ışıklar söndü ve kırmızı gece lambamsı ışıklar
yandı. Her şey flulaşmıştı. Ben de omzuma temas eden surata aşina olmuş
olacağım ki sikim normal durumuna dönmeye başlamıştı. İşte o an, yol
arkadaşım omzumu yalamaya başladı. Ben .Ne oluyoruz?. diye sordum.
İçimden tabii.Arkadaş uyuyordu, dolayısıyla kimse beni -neden
yalattırıyorsun bakim?- diye suçlayamazdı. Gözlerimi kapattım. Adam
yalamasına devam ediyordu. Şimdi dişlerini de hissediyordum. Isırmaya
başlamıştı yavaş yavaş. Kot pantolonumun önünde bir kabarıklık oluştu.
Birden elini de bacağıma koydu. Ben yavaşça yüzümü çevirip görmek
istedim ne halde oluyor insan uykuda boşalırken diye. Ama karşımda iki
açık göz duruyordu. Kıpkırmızı oldum. Elini çekti ve güldü. Kafasını
kaldırıp .Uzun bir yol olacak, değil mi?. dedi. Ben kaşır gibi yapıp,
elimi omzuma götürdüm, tükürükleriyle parlattığı omzumu insanlar fark
etmesin diye. Neyse, şimdiye kadar nasıl geçti anlamadım, dedim. Ben de.
Adınız ne? dedi. Burak, sizin? Demir, nereye gidiyorsun? Son durak,
sen? Ben de Başka bir şey konuşmadık. Mola verdik. Otobüsten kurtulmak
istiyordum. Bir türlü karar veremiyordum ne yapacağıma. Bir çay istedim
garsondan. Çay gelirken Demir`de geldi, ve .oturabilir miyim?. dedi.
Kafamın içinden .Gel kucağıma otur, o daha güzel olur!. diye geçiyordu,
ama . Tabii, boş gördüğün gibi. dedim. .Çok sıcak!. dedi. .Gecenin
sıcağı mı olur!. dedi iç sesim, oysa gözlerinin içine bakıp . Ben de çok
terledim, yapış yapış oldu üstüm. dedim. .Benim yanımda fazladan bir
tişört var istersen, . dedi gülümseyerek. Yanağındaki gamze ve tek
kaşını yukarı kaldırışı çok davetkardı. .Hadi. dedim. Otobüsteki
poşetten bir tişört aldık. .Benim tuvalete de gitmem lazım. dedi. Tamam
ben de geleyim. dedim. İçeri girdik. Elimizde kırmızı bir tişört. Ben
üzerimi çıkardım. Elini karnıma götürüp, . sıkı bir karnın var. dedi.
Ben de .Bunu sen mi söylüyorsun?. dedim, tişörtünü kaldırdım. Resmen
baklava şeklindeydi kasları. Tişörtünü çıkardı, lavabonun yanına koydu.
Kabinlerden birine girdik. Zaten gece olduğu için bizim otobüs
sakinlerinden başkası yoktu ve tuvalet tamamen boştu. Henüz 15 dk.mız
vardı aşağı yukarı. Kotunun fermuarını indirdi, altında don yoktu, siki
dışarı fırladı. Ben de kotumun düğmelerini çözdüm sikim rahatlasın diye.
.Hadi hepsi senin. dedi eliyle kavrayıp. Öteki eliyle de kafamı tutup
yavaş yavaş sikine doğru götürdü. Önce başını aldım. Sonra da bir
kısmını, pek deneyimli değildim. Emmeye başladım. Eliyle ileri geri
gitmemi o ayarlıyordu. Daha önce de yaptırdığı belliydi. Ağzımdaki sik
varken . Mmmmm gibi sesler çıkarıyordum. Gözlerinin kapandığını gördüm.
Siki iyice atmaya başlamıştı. Onun omzuma yaptığını ben şimdi sikine
yapıyordum. Dişlerimi değdirdim hafifçe sertleşmiş organına. Az vaktimiz
vardı. .Beni götten siker misin Burak?. dedi hemen. Kot şortu şimdi
dizlerindeydi. .Bu ne göt!. diye bir şaplak patlattım kıçına. Ben de
pantalonumu biraz aşağı indirip. sertleşmiş sikimi götüne doğru
doğrulttum. .Hadi aslanım, sikini içime sok, beni bayıltana kadar sik
gibi azdırıcı sözler söylüyordu. İçine soktum, dar bir deliği vardı.
Benim gibi birinin bu kaslı adamı siktiğine inanamıyordum. Zaten çok
heyecanlıydım, bir de Demir`in sesini yükseltmesi yakalanacağımız
korkusunu arttırıyordu. Boşalmaya başladım. .Aferin, akıyosun
içime.senin suyunu götümde hissediyorum, mükemmel. demeye başladı. Off
harikaydı, oluk oluk akıyordum ama sadece 3-4 dk.mız kalmıştı. Dışarıda
.Sayın yolcularımız,. diye anonslar başlamıştı
[ad_2]
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.