Hollandada Discoda Milletin Gözü Önünde Sikildim!
Hollandada Discoda Milletin Gözü Önünde Sikildim! (Aysel 34 Y., Gelsenkirchen / Almanya)
Merhaba, adım Aysel. Biz Amanyada yaşayan bir çiftiz. Ben 30 yaşında, esmer, düzgün fiziği olan, çok güzel bir kadınım. Kcam da yakışıklı sayilabilecek, atletik yapılı bir erkek. Yaklaşık 8 yıl önce evlendik. Ben Berlinde eşim de Gelsenkirchende yaşıyorduk, tanıdıklar aracılığıyla tanıştık ve iyice birbirimizi tanımadan evlendik. Ama kocam gerçekten çok anlayışlı bir insandı. Evleneli 5 yıl olmuştu, ama bir türlü balayına gidememiştik. Kocamla bir gün yapalım bu işi, henüz çocuk ta yokken bir balayına gidelim dedik. Kocamın Almanyada yaşayan Özcan isminde Bursalı bir arkadaşı var, onun tavsiyesi ile balayına Hollandaya gidecektik, bir hafta Hollandada kalıp gelecektik. Özcan Hollandayı iyi bildiğinden, o da bizimle gelecekti, Hollandayı bize gezdirmek için.
Neyse gittik Hollandaya. İlk gün bir otele yerleştik, biraz gezdik. İkinci günün akşamı bir discoya gittik. Çok gürültülü, büyük ve kalabalık bir yerdi. Orada biraz demlendik, onlarla birlikte ben de içiyordum. Yalnız dikkatimi çekti Özcan bana hep yiyecekmiş gibi bakıyordu, fakat ben umursamaz tavırlarla eğlenmeye çalışıyordum. Özcan aslında yakışıklı biriydi, çok ta çekiciydi, ama çok yakın arkadaş oldukları için kocama bunu yapamazdım. Discoda vakit epey ilerlemişti ve biz iyice kafaları bulmuş ve zivanadan çıkmıştık. Gittiğimiz disco şehirden epey uzakta bir yerdeydi. Süper bir şekilde eğleniyorduk. Saat 02:30 gibi disco sahibi midir veya yöneticisi midir, sahneye çıktı, mikrofonu aldı ve “Evet bayanlar baylar, gecenin sürprizine hazırmısınız?” dedi. Discodaki herkes sevinçle alkışlarken, biz bön bön baktık birbirimize, ne sürprizi diye.
Birden sahneye iki erkek ve iki kadın çıktı. Bunlar striptizciydiler. Çok şaşırmıştık. Disco sahibi, “İzlemek istemeyen discoyu terk edebilir!” dedi, ama hiç kimse gitmedi. Oranın yerlileri biliyormuş olayı meğer, biz de afallamış bir şekilde kalakalmıştık. Kocama, “Bu ne ya böyle?” dedim, ama gözüm de sahnedeki erkeklerdeydi. O arada Özcan yanımızda yoktu. Kocam, “Gidelim mi, kalıp seyredelim mi aşkım?” dedi. Ben de, “Bilmem, sen bilirsin.” dedim. Kocam da, “İstersen kalalım seyredelim, nasılsa balayında değilmiyiz, güzel bir anımız olur, değil mi?” dedi. Ben de gülerek, “Hınzır, striptizci kadınları gördün değil mi!” 🙂 diyerek çimdikledim kocamı. O da, “Eee, sen de erkekleri görünce afalladın, değil mi!” 🙂 dedi. Ama hakikaten erkekler çok yakışıklı idiler, biri esmer, biri beyaz tenli idi. Artık kafalarımızın iyi olmasının da rahatlığı ile seyre daldık.
Erkekler sahnenin bir tarafında, kadınlar bir tarafta erotik dans yaparak yavaş yavaş soyunuyorlardı. Her bir parça kıyafet çıkarışlarında ateşim daha da fazla artıyordu. Kocam sahnedeki kadınları seyrederken, bana arkadan sarılmış, kalkmış sikini kalçalarıma bastırıyordu. Müthiş ıslanmıştım. Üzerimde bol kumaştan bir etek vardı, altımda da tanga külot. Beyaz renk çiçekli eteğimle çok çekiciydim aslında. Bir süre sonra Özcan geldi yanımıza ve sırıtarak, “Eğleniyormuyuz?” dedi. Ben de kulağına yaklaşıp fısıldayarak, “Bu ne rezalet böyle?” 🙂 deyip hınzırca da güldüm. O da benim kulağıma, “Daha ne istiyorsun bebeğim, bundan güzel balayı mı olur, önce seyret sonra kocanla uygularsın!” 🙂 dedi güldü. Ben de, “Çok hınzırsın, hainsin!” 🙂 dedim. O sırada mikrofonda konuşan adam tekrar çıktı ve discodaki bütün kadınlara çekiliş için numara yazılı kağıtlardan dağıttı. Çekilişte numarası çıkan iki kadın 500 Euro kazanacaktı, fakat kazananlar mecburen sahneye çıkacak ve striptizci erkeklerin biri ile sahnede erotik dans edecekti.
Bana uzatıkları çekiliş kağıdını almak istemedim, fakat kocam aldı zorla verdi bana. Üstelik bana, “Çıkarsa iyi olur!” demez mi! “Ne yani, çıkarsa beni sahnedeki o azman erkeğin yanına mı yollayacaksın?” dedim. “Neden olmasın karıcığım! Adamlardaki kaslara baksana, o güçlü kollarıyla nasıl kavrarlar seni!” 🙂 dedi. “Ciddi olamazsın!” dedim. “Şaka ya!” dedi. Ama şakası bile beni heyecanlandırmaya yetmişti. Discodaki kadınların hepsi tempo tutuyordu. Özcan elimdeki numaraya baktı ve “Sana çıkarsa ciddi ciddi sahneye gidecekmisin?” diye sordu. Ben de, “Sana ne ya?” dedim. Özcan bozulmuştu. Kırmak istemedim aslında, içkinin etkisi ile söylemiştim. Sonradan üzüldüm ve “Çıksın da bakarız…” dedim. Özcan sonra yanımızdan ayrıldı, yalnız bir ara discoda anons yapan adamla konuşurlarken görür gibi oldum. Demek ki adamı tanıyor diye düşündüm. Neyse çekiliş başlamak üzereyken herkes heyecan içinde idi.
Adam, “Bakın bayanlar son kez söylüyorum, kuralımız bu, kimin numarası çekilirse sahneye çıkmak zorunda ve sahnedeki erkek partnerinin yaptıklarına katılmak zorunda, sonuçta 500 Euroyu da alacak! Yok sahneye çıkmam, sahnede olacaklara katılmam diyen varsa şimdiden numarasını iade etsin. Ama çekilişten sonra vaz geçmek yok!” dedi. Kimse numarasını iade etmedi, bir kaç kişi iade etseydi ben de iade edecektim, belli mi olur, bana falan çıkar mıkar diye düşündüm. Sonra da, amaan okadar kişinin içinde beni mi bulacak dedim. Bir yandan da, keşke bana çıksa diyordum, kocamla bazı sevişmelerimizde toplum içinde sikişmeyi fantezilerdik. Neyse, çekiliş başladı, ilk önce esmer olan erkeğin çekilişi oldu, orta yaşlı bir kadın çıktı sahneye, heyecanla adama sarılıyordu. Ayyy kadının kocası yok mu ki diye düşünüyordum. Sıra beyaz tenli olana geldi, çekiliş numarası 867 demez mi! Olamaz, bu benimki idi. Dünya başıma göçtü sanki. Heyecanla birlikte gözlerim fal taşı gibi açıldı birden ve “Benimki!” diye bağırdım. Hiç sesimi çıkarmasam kimse bilemezdi belki, ama herkes duymuştu. “Eyvahh!” diyerek adama baktım. Kocam da, “Şansa bak ya, olamaz, kahretsin!” dedi…
Anonscu adam sahneye davet etti, “Lütfen gelin!” dedi. Ben olmaz dedim, ama iş işten geçmişti bir kere. Aptallaştım, sahnede neler yapacaktım elin adamıyla kimbilir. Üstelik okadar seyircinin içinde ve kocam da seyrederken. Kocam, “Hadi git sahneye, çıkar yol yok, ya sopa yiyeceğiz, yada sahneye çıkacaksın!” dedi. Mecbur bırakıldım. Sahnedeki partnerim kenara kadar gelip elini bana uzattı ve “Hadi!” dedi, Türkçe konuşuyordu, Türktü ve bizim Türk olduğumuzu hemen anlamıştı. Elimi uzattım beni çekti yukarı sahneye. Sonra beni kucakladı ve sahnenin ortasına götürdü. Herşeyi ona bırakmıştım. Sahne dışını göremiyordum, ışıklar sadece sahneye vuruyordu. Adamla erotik dansa başladık. Bana, “Sakin ol ve kendini bana bırak tatlım!” diyordu. Artık heyecandan dizlerim titriyordu. Herkesin içinde, yabancı bir adamın kollarında ve kocamın gözleri önünde yaptıklarım beni fevkalade etkilemiş, sanki bir rüyada yada bir kabusta idim. Adam sürekli konuşarak beni rahatlatmaya çalışıyordu. Beni sandalyeye oturttu, kendisi etrafımda dolaşıyor, üstündekileri bir bir çıkarıyordu…
Sadece külotu kalmıştı, önü kabarmış, çadırı dikmişti, siki külodunu patlatacakmış gibiydi. Adam her seferinde yanıma yaklaştığında heyecandan bayılacakmış gibi oluyordum. Sonunda beni ellemeye başladı, seyirciler müthiş tempo tutuyordu. Adam bana sürtünmeye başladı, sikini külotunun üstünden her tarafıma sürtüyordu. Sikinin kalınlığı belkide kocamın sikinin iki misli idi. Sahne haricinde hiç kimseyi göremiyordum. Adam elleri ile göğüslerimi okşamaya başladığında sularımın bacaklarıma doğru aktığını hissettim. Bol eteğimin altından elini sokarak birden külotumun üstünden amımı avuçlamaz mı! Hiç hareket edemiyor ve karşı koyamıyordum. Sonra adam kafasını eteğimin altına soktu ve külotumun üstünden amıma dil darbeleri atıyordu. Mutlaka kocam da seyrediyordu adamın bu yaptıklarını. Gözlerimi yummuştum, artık oluruna bırakmıştım işi…
Adam beni ayağa kaldırdı ve üstümdeki bustiyeri çıkardı, sütyenle kalakalmıştım sahnede. Gözlerim karanlığa alışır gibi olduğunda seyircilerin arasında kocamı arıyordum, ama bulamıyordum. Bir ara Özcanı görür gibi oldum, bana pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Acaba bütün bunları o mu tezgahladı diye düşündüm bir ara. Adam arkama geçti ve elimi önüne götürdü, sikini külotunun üstünden elletmeye başladı. Adamın sikini avuçlayıp sıkıyordum, kazık gibi oldu. Kulağıma da fısıldıyordu, “Nasıl, güzel mi, onu istermisin, amına gireyim mi, herkes seyretsin!” falan diye konuşarak beni tahrik ediyordu. Ben artık bitmiştim. “Sikimi sık, hadi sık, ne duruyorsun! İstersen bırakayım, devam etmeyelim!” diyordu. Ben de, “Hayır, sonunu getir!” diyordum. Sonra eteğimi çıkardı, tangamla kalakalmıştım, süt gibi bacaklarım ortadaydı. Beni tekrar sandalyeye oturttu, bacaklarımı ayırdı ve külotumu kenara çekti, dilini amıma gömdü. Amımın dudaklarını öyle bir emerek çekiyordu ki, bende acıyla zevk birbirine karışmıştı. Bir taraftan da amımı parmaklıyordu…
Amım herkesin gözleri önünde idi artık. İyi ki de balayına gidiyoruz diye amımın kıllarını temizlemiştim, kaymak gibi yapmıştım. Adam arada bir, “Oohhh mis gibi Türk amı, ne güzel, var mı Türk amcığı gibisi!” diyordu. Sonra kalktı ve personelin birine anlayamadığım bir işret etti. Hemen büyük bir havlu getirip verdiler. Havluyu beline dolayarak havlunun uçlarını yüzüme doğru açtı. Havludan dolayı kimse onun önünü ve benim yüzümü görmüyordu. “Hadi indir bakalım benim külotumu!” dedi. Külotunu kenarlarından tuttum ve indirdim. Aman Tanrım o neydi öyle, azman gibi, kalın, damarlı ve sola doğru oldukça eğikti yarağı. Aklım başımdan gitmişti. Kalçalarını oynatarak yarrağını yüzüme doğru sallıyordu. “İşte amını yaracak yarrak bu tatlım, hadi dokun ona!” dedi. Hemen dokundum, nasılsa havludan kimse göremiyordu. Sımsıcak, ateş gibi yanıyordu. Sikinin ucunda bir iki damla sıvı birikmişti, o da zevklenmişti anlaşılan. “Hadi yala onu!” dedi. Hiç vakit kaybetmeden eğildim, yalamaya emmeye başladım kalın sopa gibi siki…
Havludan kimse göremiyordu, ama herkes yaladığımı anlıyordu, “Ooooo!” diye sesler yükselmişti. Bu olay benim için hayatımda ilk ve belki de tek olacaktı, onun için tadını çıkarmalıydım. Yukarı aşağı sıvazlayarak emiyordum yalıyordum ve adamın sikini iyice havaya sokmaya çalışıyordum. Sonra sikini ağzımdan uzaklaştırıp havluyu çekti, kazık gibi olmuş bembeyaz kalın siki artık herkesin gözleri önünde idi. Havluyu havada tutup sikini sallaya sallaya sahnede biraz dolaştı ve tekrar yanıma geldi. Havluyu yere serdi, beni havlunun üzerine yere yatırdı ve külotumu çıkardı. Hemen personelin biri busefer büyük bir Hollanda bayrağı getirdi verdi adama. Adam bayrağı bellerimizi kapatacak şekilde üstümüze çadır gibi örtüp bacak arama yanaştı. Sikini amımın dudaklarında hissettiğimde zevkten çıldırabilirdim. Ve amıma öyle bir soktu ki sikini, birdaha Milyar Euro verseler izin vermezdim. Sanki yarmıştı amımı. Öyle bir çığlık attım ki anlatamam…
Hem memelerimi yalıyor, hem git gel yaparak amıma girip çıkıyordu. Amımı parçaladı zannediyordum, sularım artık durmuyor akıyordu. Tamamını alıyordum artık. Bağırta bağırta sikmek dedikleri bu olsa gerek. Adam bağırmalarıma aldırış etmeden sikiyordu beni, hemde sahnenin ortasında. Ve durmak bilmiyordu, iki sefer orgazma ulaşmıştım, ama adamın boşalacağı yoktu. Kulağına fısıldadım, “Yalvarırım çıkar artık, acıdan dayanamıyorum!” dedim. “Peki ama ben nasıl boşalacağım?” dedi. Ben de, “Ağzıma ver, yalayım boşaltayım seni, ne olur kırma beni, bak istediğini elde ettin işte, siktin beni!” dedim. “Birdaha böyle güzel bir amı nereden bulacağım ben!” diyerek sikmeye devam etti. “Sen bulursun, ne olur çıkar!” dedim. Beni kırmadı, amımdan çıkardı ve ağzıma verdi. Rahatlamıştım. Ben de onu ağzımla 5 dakikada boşalacak hale getirdim, memelerimin üstüne öyle bir fışkırdı ki, muhteşemdi. Sonra sikini ve memelerimi bayrağa silerek kaldırdı beni, kıyafetlerimi de elime verdi ve kulise yolladı beni…
Nasıl giyindim bilmiyorum. Kulisin dışında Özcan bekliyormuş, “Gel canım, seni kocanın yanına götüreyim!” dedi. “Hangi kocamın?” 🙂 deyince gülüştük. “Muhteşemdin kız, harikaydın valla!” dedi. Ben de, “Senin başının altından çıktı bu değil mi?” dedim. Güldü, “Evet, ama iyi oldu değil mi, güzel bir anı oldu!” dedi ve elini de kalçalarıma atıp avuçlayarak, “Oooo iyice yumuşamış bunlar!” 🙂 dedi. Sinirlenmiştim, “Hooop kendine gel, ne oluyor?” dedim. O da, “Ulan orospu, 1000 kişinin ortasında sahnede elalemin adamına siktiriyorsun da, bana gelince mi noluyor diye soruyorsun? Ben de isterim, yoksa karışmam, elin adamıyla sikiştini bütün Almayaya yayarım kaltak!” demez mi. Bu eğlencenin bu boyutlara geleceğini hiç tahmin etmemiştim, şimdiden çok pişman olmuştum, ama çaresizdim, “Tamam ama şimdi değil, Almanyaya döndüğümüzde ilk fırsatta sana da vereceğim, ama bak kocam senle sikiştiğimi kesinlikle bilmeyecek!” dedim. Özcan kabul etti anlaştık…
500 Euroyu da aldım ve kocamın yanına gittik. Kocam hemen beni kucakladı, iyice kafayı bulmuş, “Muhteşemdin karıcığım!” diyerek beni öpüyordu. “İşte bak Özcan, benim karım bu!” diyerek beni Özcana met ediyordu. Discodan çıkarken Özcanın eli yine kalçalarımda idi, mıncıklıyordu ve kocamın haberi yoktu. Otele vardığımızda kocam sızmak üzere idi. Özcan şansını yeniden denedi, hemen oracıkta sikmek istiyordu beni, biliyordum. “Bak bu akşam halim kalmadı, ne olur başka bir zaman yapalım, olur mu?” dedim. Fakat Özcan bırakmak istemiyordu, “Şimdi vermezsen bir daha vermezsin sen!” dedi. “Bak şeref sözü, belki bilmiyorsun ama ben de senden hoşlanıyorum, bunu seni ilk gördüğümde anladım, uygun bir zamanda seninle öyle güzel sikişeceğiz ki bunu birdaha unutmayacaksın, ama bu akşam bana dokunma! Sözümü yerine getirmezsem istediğini yap!” dedim onu ateşli birşekilde dudaklarından öperek avansını verdim, ikna ettim.
Yalan değildi, gerçekten kafaya koymuştum, Özcana da verecektim, ama onunla sikişmem tam istediğim gibi olacaktı, zevk ala ala!
Şimdilik hoşçakalın!
[Aysel]
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.