İki türbanlı kız kardeşi beraber siktim
[ad_1]
Aooogghh diye inlerken Melek sanki dondurma yer gibi aletimi somurup emmeye yalamaya başladı. Ellerimle ensesini tuttum, sırtını okşadım, teni ne kadar serin ve yumuşaktı! Gözlerimi kapatıp kendimi ona bıraktım. Birkaç dakika beni inleterek uçurdu sonra “hadi ama canım, sen de sev beni” diye sızlanınca bu kez ben onu yatırdım ve boynundan başlayarak vücudunu koklayıp yalamaya başladım. Sanki yasemin kokulu bir süt denizine dalmış gibi hissettim kendimi. Kadının hem içine girmek hem de onu ağzımdan burnumdan içime çekmek için dayanılmaz bir istek duyuyordum. Sonra kafamı elleriyle aşağı ittirdiğini fark ettim. “hadi canım, biraz yala bakalım beni bızırımdan” dedi. “bızır ne ya” diyemedim çünkü zaten kadının amı ağzıma denk gelmişti. Hiç hoşlanmadığım bir olay olmasına rağmen mecburen yalamaya başladım. Ve bir önyargım daha o anda paramparça oldu. Melek’in parmakları saçlarımın arasında usul usul gezinirken ben de onun beyazlığının tam merkezindeki pespembe (yavru ağzı mı diyorlar?) gül yapraklarını dilimle yalamaya ve emmeye başladım. Tek bir tüy bile yoktu, yumuşacık meyveli dondurma gibiydi. Tadı öyle hoşuma gitti ki her şeyi bırakıp sırf lezzeti için devam edebilirdim, şeftali diye boşuna demiyorlar. Fakat az sonra o tombik vücut öyle bir şehvetle dalgalanmaya başladı ki işin rengi değişti. Bir yandan da aaah ahhh diye inliyordu Melek’cik. O kıvrandıkça ben zevke geliyor onu daha da kıvrandırmak istiyordum ve daha minik ama sert dil darbeleri atıyordum, ara ara da emiyordum. Ben hareketi değiştirdikçe kadın çıldırıyordu ve resmen çığlık atıyordu. Az sonra bir şeyler demeye başladı, ama ne dediğini anlamıyordum. Ama artık dayanamayacaktım, içine girmeliydim onun. Kafamı bacaklarının arasından çıkardığımda ne dediğini duydum “Asumaan… asuman’cım valla harika ablacım” diye inleyerek kardeşiyle konuşuyordu. Kalbim yerinden oynayacak gibi oldu çünkü o an fark ettim ki Asuman da salondaydı ve üstünü başını açmış, köşedeki yer yastıklarının orada çömelir gibi oturmuş, ellerini bacak arasına götürmüş hızlı hızlı amıyla oynuyordu.Önüm açıktı ve dikilmiş aletim gömleğimin altından çıkıyordu. Apartmanın loş ışığında görmüş olabilirler miydi? O tuhaf hareketlerin sebebi bu olabilirdi. Başka zaman olsa utanırdım belki ama azmış vaziyetteydim. Mesajlaştığım kızdan da ses yoktu. Oturup o mavi gözlerin sahibini hayal ederek otuzbir çektim. Ertesi gün aynı saatlerde tekrar kapı çalındı. Başörtülüler tamamen aklımdan çıkmıştı ama kapıyı açınca yine aynı kadınlar olduğunu gördüm, sadece bir eksik; yaşlı olan cadı yoktu yanlarında, sadece mavi gözlü ince uzun kızla yanında öteki tombik hatun vardı. “kusura bakmayın” dediler, “dün size kahve veremediğimiz için kendimizi kötü hissettik de, kahvenizi getirdik”. Ben de “kötü hissetmeyin canım, siz bana ne zaman isterseniz verebilirsiniz, buyurun” dedim ve yine onları içeri buyur ettim. Aslında gireceklerini yine düşünmüyordum, sadece takılıyordum ama bir an tereddütten sonra ikisi de sessizce içeri süzüldüler. Ben şok! Allahtan ev derli topluydu, onları salona aldım. Pardesülerini çıkarıp astılar ama hala örtülüydüler. Mavi gözlü olan güzel gözleriyle bana bakıp “Ben Asuman, bu da ablam Melek” dedi. Gözlerimi Asuman’ın gözlerinden alamadığım için bana kahve paketini uzatan Melek’i önce göremedim. “Ben de Ümit” dedim. “Ümit bey” diyen Melek’e bakmaktansa Asuman’ı gözlerimle içmeyi tercih ediyordum. Sonunda Asuman “ablam size bir şey veriyor” deyince mecburen döndüm, kahveyi elinden aldım. Melek çocuk gibi dişlek ağzıyla bana gülümsüyordu. “Buyurun oturun ben kahve yapayım birlikte içelim” dedim, gitmelerini istemiyordum. Asuman kahveyi elimden çekti. “ben yaparım kahve… siz ablamla oturun”. Onun söylediği her şeyi yapmak istiyordum, kendimi Melek’le diz dize oturmuş buldum. “Canım, eşiniz çalışıyor mu?” diye sordu Melek. “yok” dedim, “evli değilim ki ben…” “aa daha da iyi” dedi Melek ve imalı imalı gözlerimin içine bakarken başörtüsünü çıkarmaya başladı. Niyeti apaçık ortadaydı. O dişlek ağzıyla gülümsemeyi hiç bırakmıyordu, biraz sinir olmaya başlamıştım açıkçası. “Siz rahatınıza bakın ben mutfağa bir bakayım” dedim “cezvenin yerini ben bile hatırlamıyorum da” ve onun bir şey demesine fırsat bırakmadan kaçtım salondan. Asuman cezveyi bulmuştu, ocağı da yakmış, kahveleri yapıyordu. “Aa bulmuşsun” dedim ve Melek’ten aldığım cesaretle kıza yanaştım. İncecik, atletik yapılı ve uzunca boyluydu. Ama ben çok daha uzunum tabii, boynuna doğru eğildim ama elbette başörtüleri yüzünden tenine dokunamıyordum. “Şahane bir şeysin Asuman” deyip uzun bluzunun üzerinden küçük göğüslerini tuttum ve ona arkadan sarılıp kalçalarına sürtünmeye başladım. Aletim anında taş gibi olmuştu… Kızcağızın utangaç bir hali vardı, sesli sesli soluk alıp veriyordu, sanki hoşlanıyor gibiydi ama bir iki saniye sonra “hayır” dedi ve ellerimi indirip benden kurtuldu. Yüzüme bakmadan konuşuyordu “özür dilerim,ben sizinle şey yapamam… ben çünkü evli değilim ki… biz buraya ablam için geldik” boğazıma bir öksürük takıldı, konuşamadım. “ablam evli ama pek mutlu değil de… bir de çok acayip bir olay yaşadı geçenlerde… dün siz öyle deyince, istedi tabii, ama yalnız gelmeye de çekindi, biz de birlikte şey yapalım dedik.” Kız ince uzun elleriyle jestler yaparak konuşuyordu, belli bir utangaçlığa sahipti ama sanki çok normal bir şeyden bahsediyor gibiydi. Bir an ne yapacağımı düşündüm. Son derecede azmış vaziyetteydim. Ama kıza tecavüz edecek halim de yoktu. İçerideki dişlek yağ tulumunu düşündüm, yüz kadın arasından onu seçer miydim? Hayır ama o noktada artık birini sikmek zorundaydım ve tek uygun durumda oydu. Mecburen güzeller güzelini mutfakta bırakıp salona yöneldim. Salonda beni dev bir şok bekliyordu. Melek saçını başını açmış, soyunmuş, üzerinde sadece düğmeleri açık fırfırlı beyaz bir bluzla kanepeye yanlamasına uzanmıştı! Onu reddedebileceğim aklına bile gelmiyor gibiydi. Fakat görmeyi hiç hayal bile etmediğim tuhaf bir hoşluğu vardı kadının. Kar beyaz bluzuyla neredeyse aynı renkteki karnı, memeleri eski tabloları andırıyordu. Siyah saçları kıvır kıvırdı, kocaman siyah gözleri, tuhaf pembe ağzı çocuk gibiydi ama tombul vücudu kıvrımlı ve acayip bir şekilde seksiydi. Ve tüm fazla kilolarına rağmen herhangi bir sarkma ya da selülit göze çarpmıyordu, sanki bebek teni gibi gergin ve pürüzsüzdü, sanki avaz avaz “gel beni elle, avuçla, mıncıkla!” diye bağırıyordu. Onun o görüntüsü nedense beni Asuman’dan bile daha çok etkilemişti, zaten sertleşmiş olan aletimin pantolonumu zorlamaya başlayınca pantolonumu donumu indirip yanına yaklaştım. “ay ne tatlııı!” deyip beni oturttu ve minicik elleriyle aletimi tutup ağzına alıverdi. Hayatımda böyle bir oral seks hiç yaşamamıştım.Upuzun beline kadar saçları ve minicik memeleri vardı, başka bir yerini göremiyordum. Onu ürkütmek istemediğim için baktığımı belli etmedim ve yokmuş gibi davrandım zaten şu tombik ablasının içine girmekten başka bir dileğim yoktu o an. Melek’in üzerine çıktım ve aletimi o harika amına yavaşça yerleştirdim. Kocaman gözleri daha da irileşti kadının, ben gidip gelmeye başladıktan kısa bir süre sonra titrek bir sesle “geliyorum ben” dedi ve o gözlerimin içine yalvarır gibi bakarken amı aletimin etrafında tık tık tık diye kasılmaya başladı, gerçekten geliyordu. Hiç bu kadar dertsiz orgazm olan bir kadın tanımamıştım. Amıyla resmen tuttu aletimi bir süre bırakmadı. Sona içinden henüz çıkmadan bana “çok güzeldi kuzum, ama şimdi az daha sert sert yapabilir misin?” dedi. Nasıl yani der gibi baktım suratına. Hafif sabırsız, “hadi hadi yaparsın, böyle sert sert vur, acıma”dedi. Ben de vurmaya başladım “daha sert daha sert” dedikçe hızlandım. O güzel Melek’in gözleri kırmızı kırmızı yanıyordu şimdi “hadi, hadi, hadi” diye bağırmaya başladı, komşular duymuştur kesin. Benim de gözüm kararmaya başladı onun bağırtıları karşısında, artık kontrolsüzce basmaya başladım kadına. İri memeleri öyle bir sallanıyordu ki… O arada yavaş yavaş kaymıştık, ben dan dan vurunca dengesini kaybetti az kalsın kanepeden düşecek gibi oldu, böyle bir an panikleyip bana tutundu ama ben sikmeyi bırakmadım, vura vura biraz içeri doğru ittim vücudunu, bu onu öyle heyecanlandırdı ki daha beter bağırmaya başladı, tık tık tık tık, işte yine geliyordu ve ben de artık dayanamadım boşalmaya başladım içine. Off gel hadi içime gel hakettin, ne yaptın canım sen öyle yaa? dedi. Ben konuşacak halde değildim, çok fena boşaldım, yattım kaldım. Kadın Asuman’a seslenip bir şeyler anlatmaya başladı, “Asuman gördün mü nasıl sikti beni? Uçtum resmen ya… mahvoldum geberdim kızıım…” Asuman’a yan gözle bakmaya çalıştım, kızın yüzü kıpkırmızıydı ve oturduğu yastıkta resmen yamulmuş bizi izliyordu. Sonra iki kızkardeşin aralarında sessizce anlaşmakta olduklarını gördüm. Melek kardeşine “ne olacak ki?” der gibi beni işaret edip omuzlarını kaldırıyodu. Asuman ise çekingen bir tavırla boynunu büküyordu. Sonra Melek bana “Asuman’ı da yalar mısın canım, vallahi canı çekti kızın” dedi Bu düşünceyle aletim kıpırdandı. “Olur tabii, neden olmasın” dedim. “ama bak başka şey istemek yok, tek yalayacaksın. “tamam” dedim, ne diyeyim? Asuman yastıkların üzerinde eteğini tamamen çıkardı, oturdu, bacaklarını açtı. Melek kadar beyaz değildi ama onun da bacaklarının hiç güneş görmediği belliydi, hele el değmemiş amı pespembeydi. Ben ona yaklaşırken kendi parmaklarıyla am dudaklarını okşuyordu. Ben gelince elerini çekti, bana baktı. Yaklaştım, iki elimle kasıklarını geri bastırdım, amı iyice ortaya çıktı. Direkt ağzımı kocaman açıp amını olduğu gibi ağzıma aldım. Kız sanki yüksek bir yerden atlamış gibi bir bağırtı koyverdi. Melek “iyi misin?” dedi, Asuman bir şey demedi, başını salladı sadece.O ablası gibi kıvranmadı, tersine taş kesildi sanki ama nefesinin hızlandığını hissediyordum. Ayrıca ben onu yaladıkça amından sıvılar adeta çağlayarak dökülüyordu, ben de hepsini yalıyordum, ablası gibi meyvemsi bir tadı vardı. Kızcağız benimkini içine almaya çoktan hazırdı ama söz vermiştim, teklif eden ben olmayacaktım. Fakat aletim de hiç olmadığı kadar sertleşmişti şimdi. Melek de kenara uzanmış, bizi izliyor o da kendini okşuyordu. Akşama kadar sikilse onun bıkmayacağı belliydi, ama kardeşi için feda etmişti bu dakikaları, onu boş bırakmayacaktım, Melek’e göz kırpıp dilimle ona şov yapmaya başladım. Asuman kıpırdamıyordu ve bağırmıyordu ama tamamen sessiz olduğu da söylenemezdi. Alçak bir sesle ahhhhh ahhhhh ahhhhh diye inliyordu. Bu minicik ama girmek için neler vermezdim. Yalarken dilimi biraz aşağı indirip göt deliğini de yalamaya başladım. Belki götünü vermek isterdi, neden olmasın? Dilimi götüne sokunca sesi daha da boğuklaştı. Bir taraftan yalarken bir taraftan da parmaklamaya başladım. Ama ne yazık ki planım işe yaramadı. Asuman “hayır hayır” diye itiraz edince mecbur çektim parmaklarımı. Sadece dillemeye devam… O sırada pek hoş bir şey oldu. Aletimde minicik iki el hissettim. Bu Melek’ti, yine dayanamamıştı. “bak ne diycem” dedi, “canım siz hiç bozmayın, sen Asu’yu yalamaya devam et, bir taraftan da benim götüme sok ne dersin? Fikir iyiydi de, bozmadan dediğini yapmak kolay iş değildi. Neyse ben Asuman’ı yalamaya devam ederken Melek bacaklarımın arasına yatıp benimkini ağzına almayı başardı, bu işi nereden öğrendiyse, harika yapıyordu. Neredeyse tekrar boşalacaktım ki Melek durdu. Boşalmamı istemiyordu. Asuman’ı neredeyse yarım saat yaladım ama orgazm olmaya niyeti yoktu. “geldin mi” diye birkaç kere sordum ama hiç oralarda değildi henüz. Onu bir şekilde sikmem lazımdı ama rızasını nasıl alacaktım, belli değildi. Neyse sonunda Melek öyle sabırsızlandı ki Asuman kenara çekildi. Melek önümde domaldı ve ben de artık dayanamayacak hale gelen aletimi amına soktum. “e hani götüme?” diye sordu. “onu bir dahaki sefer yapıcam” dedim ve amında bir ileri bir geri yol almaya başladım.Koca götü yumuşak ve serindi, kasıklarım kalçalarına vurdukça memeleri daha da harika bir şekilde sallanıyordu, sırtı ve omuzları ise zevkten geriliyordu. “deminki gibi sert yap, olur mu canım” dedi. Dediğini yaptım, fazla dayanamadım, dışarı çıkıp sırtına kıçına şelale gibi boşaldım. Asuman da geldi oturdu, onun da omuzlarına, memelerine biraz meni geldi. “hoşuna gidiyor di mi?” diye sordum, evet dedi kızcağız, “keşke böyle olması gerekmeseydi” “bir dahaki sefere ikinizi de arkadan yapabilirim isterseniz” dedim. Melek’e kalsa hemen yapsam daha iyiydi, bir daha fırsat bulamayabilirlerdi. Ama Asumancığım tırsmıştı ve geç kaldıklarını artık gitmeleri gerektiğini söyledi ve gittiler ama ben onlar daha unutamadım bir gün geri gelirler diye bekliyorum.Porno Hikayeleri
[ad_2]
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.